Adanmış Ruhları Bekleyen Tehlikeler

Adanmış Ruhları Bekleyen Tehlikeler

Soru: Allahın inayeti ve sevki mahfuz, bugün dünyanın dört bir yanına ulaşmış olan gönüllüler hareketi, esbap açısından, dün, yeni evlendiği eşini, ağlayan çocuğunu, kurulu düzenini ve maddi-manevi füyüzat hislerini arkada bırakan adanmışların sa’yleri üzerinde boy atıp gelişti.
 
“İnsanlar, mahiyetleri itibariyle, kadınlardan, evlâttan, kantar kantar altın ve gümüşten (yığın yığın paradan), salma güzel atlardan, (davar ve sığır gibi) ehlî hayvanlardan, ekinler ve kazançtan yana şiddetli tutku ve beklentiler içindedirler. Oysa bunlar, dünya hayatının geçimliğinden ibaret olan şeylerdir. Takip edilmesi gereken gerçek hedef ve gayenin güzel olanı ise Allah katındadır.” ( Âl-İmran: 14)

Ayeti kerimesinde zikredilen hususlar bir manada hizmetin temel dinamiği olan adanmışlık mefkûresi adına tehlike arz eden hususlar mıdır? Bu tehlikelerden korunma nasıl gerçekleşebilir? 



– İnsanlar yapılan bütün hizmeti bir şahsa verme gibi bir içtihat hatasına giriyorlar. Ehli dünyanın da böyle âdetleri vardır. Anadolu insanın gayretiyle oluşan bu hizmeti ne bir şahsa ne bir kadroya ne de bir ekibe vermek katiyen doğru değildir. Bu mevzudaki tembihte kusur etmemek lazım. (02:00)

– Ehli dünyanın da sizin büyüttüğünüz bazı kimselere karşı hasmane tavırları oluyor. Millete mâl olmuş bir mesele belli şahıslara verilmek suretiyle, onun hakkında insanlar değişik mülahazalara giriyorlar. Kimseyi bu türlü günahlara sevk etmemek lazım. (04:30)

– Bir miadı varmış bu işin ve miadı dolunca Allah, Anadolu insanına yeniden açılma imkânını bahşeylemiş. (05:30)

– Maddi kılıcın kınına girdiği bu dönemde bu mesele tamamen irşad esprisine dayanıyor. Bizim irşad mevzunda ortaya koyduğumuz tarif de şudur: İnsanların gönülleriyle Allah arasındaki engelleri bertaraf ederek Allah ile gönülleri buluşturma. (06:00)

– Yapılan fedakârlığın derecesini bilemem ve onu alkışlamadan da edemem. Bunu görmezlikten gelmemek lazım. Fakat minnet Allah’a… (07:00)

– Arkadaşların kalbine fedakârlık duygusunu adanmışlık ruhunu koyup onları değişik yerlere gönderen Allah, gidilen yerlerdeki insanların kalplerine de vüdd (sevgi) vaz’ ediyor. (07:30)

– Nilüfer Göle Hanım, çalışmasında bu hareketin önemli bir dinamiğini “adanmışlık ruhu” olarak gösterdi. (08:40)

– O fedakâr ruhlar da insandır. Onlar için de âyeti kerimede anlatılan hususlar geçerlidir. Ama onlar bu isteklerden de fedakârlık yapmışlardır. (10:00)

– Başlangıçta böyle fedakârlık yapan insanlar bu meseleyi bazen sonuna kadar götüremeyebilirler. Değişik yerlere hicret ederler de bir yerde şehevat duygularına kapılabilirler. (12:30)

– Hz Pîr “Hucumât-ı Sitte” sözüyle bu meseleyi ifade etmektedir. O kendi dönemi itibariyle en önemli virüsler üzerinde durmuş. (14:00)

– Cenabı Hak, bir emaneti bize taşıttırıyorsa, dişimizi sıkarak, sabredip omzumuzdaki bu emanete hıyanet etmemek lazım. “Allah emanetini alacağı güne kadar emanette bizi emin kılsın.” (15:20)

– Hiç kimse âkıbetinden emin olmamalı. Yeis küfür olduğu gibi böyle bir emniyet de küfürdür. (17:00)

– Esved b. Yezid en-Nehaî ve âkıbet endişesi… (17:40)

– “Şeytan bu hizmetin hâdimleriyle çok uğraşır.” Bir menkıbe… (19:00)

– Ebulleys Semerkandî, Tenbîhü’l-Äžâfilîn” isimli kitabında Efendimiz (Sallallahü aleyhi vesellem) ile Şeytanın karşılaşmasını anlatır. (20:30)

– İnsanlığın iftihar tablosu bütün insanlığın ruh abidesini ikame edecek bir zattır ve şeytan en çok ona düşmandır. (21:20)

– Dünyanın değişik yerlerine hicret eden bu adanmış ruhlar da unutmamalılardır ki ihlâsın zirvesine çıksalar da şeytan çelme atabilir, hafizanallah. (23:00)

– Günahlarla değişik latifelerin ölmesi… (23:30)

– Her zaman geçtiğimiz, geçeceğimiz yollarda şeytanla bir trafik yaşayacağımız, nefsi emmare ile bir trafik yaşayacağımız söz konusudur. Yürüdüğümüz yol İslam şehrahı da olsa sağdan soldan o kadar patikaların kapısı açıktır ki o yola, bir yerden nefis, bir yerden şeytan bir yerden sizin heva ve hevesiniz bir çelme takar ve baş aşağı getirebilir. Onca mesafe almışken çok küçük bir şeye takılarak insan kaybedebilir. (26:00)

– Hizmetin iffeti, ismeti ve halkın size olan teveccühü, itibarı ve bunların inkıtaa uğramaması çok önemlidir. Artık hepimizin hukuku bir hukuk-u âmme haline gelmiştir. Allah benimle sizi, sizinle de beni utandırmasın. (28:00)

– Kubbedeki taşlar gibi olmalı ve kimsenin düşmesine meydan vermemeliyiz. (30:30)