Balcılar Kurbanları

Balcılar Kurbanları

Tertemiz duygularla bir araya gelmişlerdi.
Daha berrak günlere uyanma niyetiyle odalarına çekilmiş,
En masum hislerle gecelemişlerdi.
Bir kısmı ötelere açık rüyalarını tamamlamak üzereyken..
Diğerleri namaz miracı için hazırlık telaşına düşmüşlerdi.


Namaz, Cennet yolunun ışığı-burağıydı onlar için,
Ummanları aşacakları yolun sefinesi-uçağıydı..
Vuslata ermeyi dileyen o masumelerin ötelere en yakın karargâhıydı…


Ne var ki, dudağında müjde özel melekler koşmuştu o sabah onları muştulamaya..
“Yolculuk var, vuslat var, bu dert diyarından terhis var!..” deyip ellerinden tutmaya..
Ve arkadaki gözü yaşlı yakınların muvakkat ayrılığına bedel,
Ebedî saadete yürümüşlerdi, buluşmak için ötede bütün Hak dostlarıyla…


Ey Balcılar Kurbanları!..
Buruk bir vedayla gittiniz ve hicranınızla yüreğimizi deldiniz.
Ne gam!.. İnşaallah, şehadet mertebesine erdiniz.
Belki ötede bize de şefaat edersiniz!..


Ve siz, ey ciğerparesinden ayrılan anneler-babalar,
Torununun hicranını yaşayan dedeler nineler,
Yeğen hasretini tadan teyzeler, dayılar, halalar, amcalar
Canının bir parçasını o enkazda bırakan,
-estağfirullah- Cennet’e uğurlayan
kardeşler, arkadaşlar, hocalar ve yakınlar…


Hayır, boşa gitmedi kurbanlarınız,
Milletimiz için sadaka oldu o güzel evlatlarınız.
Sabır ve rıza göstermeniz neticesinde,
Mahşerde ellerinizden tutacak, kurban verdiğiniz çocuklarınız!..


***
Ahirete yürüyen bütün kardeşlerimize Cenâb-ı Allah’tan rahmet ve mağfiret diler; yaralı olanlara acil şifalar niyaz eyler, musibetzede ailelere ve yakınlarına sabr-ı cemil dileklerimizi ve taziyetlerimizi arz ederiz.
***


Soru: Konya’nın Taşkent ilçesi Balcılar beldesindeki öğrenci yurdunda meydana gelen elîm hadise hepimizi yürekten yaraladı ve çok üzdü. Hiçbir hadisenin boş ve manasız olmadığı düşünülürse, bu musibetin sadece öğrencilerin ailelerine değil de bütün milletimize verdiği mesajlardan bahsedilebilir mi? Değerlendirmelerinizi lutfeder misiniz? (02.56)



-Bazıları böyle elîm bir hadiseyi bile mü’minleri karalamak için kullanacaklardır; inananlara düşen ise, acıları deşelemek yerine musibetzedelerde rıza duygusunu oluşturucu söz ve tavırlar segilemektir. (04.00)


-O yurtta Allah’a yürüyen insanlar masumdurlar ve –inşaallah– şehit olmuşlardır. Göçük altında kalanların âhiret şehidi olduğunu Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) haber vermektedir. (06.43)


-Şehitlerle beraber haşrolacaklarına inandığımız o masumeler, inşaallah ötede akrabalarından bazılarına da şefaat edeceklerdir. Onların, anne-babalarının âhiretteki durumlarını da garanti altına almış olmaları ümit edilir. (07.45)


-Hem Güngören’de hunharca katledilen hem de Balcılar’da musibete uğrayan o fedakâr ruhlar, milletimizin ve İslam âleminin başına gelebilecek muhtemel daha büyük felaketler için kurban ve paratoner olmuşlardır. (08.00)


-Anne-babaların ve uzak-yakın akrabanın çektikleri acılar, öbür tarafta duyulacak acı ve sızıları dindirmeye matuf bir iksirdir. (11.55)


-İlim talebelerinin ve Kur’an hâdimlerinin ruhlarını özel melekler kabzederler. İnşaallah, o masumeler, müjdelerle gelen hususi meleklerin kanatları altında ve huzur içinde Cennet yamaçlarına uçmuşlardır. (13.47)


-Bu dairedeki bir insanın talebe sayılması için gereken iki hususiyet… (15.36)


-Bu büyük musibet hepimize temkin ve teyakkuz dersi vermelidir. O türlü eğitim kurumlarının her meselesini çok dikkatli ele alma, sebepleri eksiksiz gözetme ve bazı kötü niyetlilerin eline koz vermeme hususlarında gözlerimizi açmalıdır. (19.36)


-Hazreti Cebrail (aleyhisselam)’ın, Uhud muharebesine çıkmak üzere olan Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz’e bir zırh daha giymesini söylemesi bize tedbirde kusur etmeme adına bazı mesajlar vermeli ve misal teşkil etmeli değil midir? (21.15)


-Sebepler dairesinde yaşayan insanın esbâba riayet etmemesi Allah’a karşı saygısızlıktır. (22.38)


-Alınan bütün tedbirlere rağmen, başa bir bela gelirse, o zaman da yapılması gerekli olan musibete karşı sabır ve kazaya rızadır. (24.07)