Londra Konferansı’nın Hatırlattıkları

Londra Konferansı’nın Hatırlattıkları
Share

Paylaş

Soru: Dünyanın değişik ülkelerinde Zat-ı âlinizle alâkalı doktora çalışmaları yapılıyor, konferanslar düzenleniyor. Gönüllüler Hareketi’ni anlamaya ve anlatmaya çalışanların samimi gayretlerini takdir etmekle beraber, sosyal bilimlerin genelde Batılı bir dil kullandığı ve o dille bu hareketin doğru anlaşılıp anlatılmasının çok zor olduğu da nazar-ı itibara alındığında, bu çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?



-Adanmış ruhların muvaffak olmasının arkasında Cenâb-ı Allah’ın inayeti vardır; meseleye bu zaviyeden bakmayanlar daha baştan hataya düşmüş olurlar. (00.25)

-Umum bir cemaatin, bütün bir heyetin ve topyekün bir milletin sa’yine terettüp eden bir neticeyi sadece bir şahsa mal etmek milletin hakkını yemek demektir; Allah’a karşı da şirktir. (01.27)

-Allah Teâlâ’nın bu hizmetleri koruyup devam ettirmesi için, sürekli O’na müteveccih bulunmamız iktiza eder; çünkü, Cenâb-ı Allah, teveccühteki derinlik ve devamlılığımızı hıfz u inayetine vesile kılmaktadır. Dolayısıyla, mülahazalarımızla olsun şirke düşmememiz icap etmektedir. (04.19)

-Aman aman!.. İnsanları tevhide çağırma yolunda koşturuyorken kendimiz müşrik olmayalım!.. (07.10)

-İman ve Kur’an hizmetine dışarıdan bakarak onu değerlendirmeye çalışanların yanlış yorumladıkları hususlar… (09.02)

-Bir kısım mütemerritlerin size önyargılarla yaklaştığı bir devirde, dünyanın dört bir yanındaki bu hareketi anlama gayretleri eksik aksak da olsa -inşaallah- başkalarını da araştırmaya ve doğrularla yüzleşmeye sevkedecektir. (11.16)

-Gönüllüler Hareketi hakkında doktora yapan ve konferanslarda tebliğler sunan insanlar, yetiştikleri çok farklı ortamlara rağmen adanmış ruhları anlamaya ve doğru tanımaya çalışıyorlarsa, onların bu gayretlerini takdir etmek en azından kadirşinaslığın gereğidir. (14.07)

-Bazen de karanlık bir dünyada neş’et eden insanlar, sevgi erlerinin samimiyetlerini, adanmışlıklarını ve beklentisizliklerini görünce meseleye daha gönülden sahip çıkıyor, onu daha büyük bir heyecanla başkalarına da anlatmaya çalışıyorlar. (17.00)

-Allah’ın inayetine inanmayan ve milletin himmetini bilmeyen kimseler, bundan sonra da “Değirmenin suyu nereden?” deyip duracaklar. İstiklal Mücadelesi’ndeki fedakârlıkları anlayamayanların bu hareketin gönüllülerini anlamaları da mümkün değildir! (20.10)

-Güneydoğu’daki bir demircinin fedakârlığı ve Prof. Thomas Michel’in gönlünü fethedişi… (23.40)