214. Nağme: Mahzursuz Muhalefet

214. Nağme: Mahzursuz Muhalefet

Mp4 indir

HD indir

Share

Paylaş

Sevgili dostlar,

Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi bir yazısında Ashâb-ı Kirâm arasında her zaman hak adına bazı itirazların vuku bulduğunu ve bunlara “mahzursuz muhalefet” denebileceğini ifade etmişti. Bir münasebetle, muhalefeti mantıkîliğe bağlamak gerektiği üzerinde durunca, Hocamıza “mahzursuz muhalefet”in çerçevesini sorduk.

Muhterem Hocaefendi, aynı kutupların birbirini ittiği ve emsal arasında rekabetin çokça görüldüğü halde, aralarında pek çok dâhi bulunan Sahabe efendilerimizin çok uzun süre problemsiz yaşadıklarını, kendi bilgi, anlayış ve farklı yaklaşımları konusunda fedakarlıklarda bulunup her zaman bir adım geri çekilmeyi başardıklarını; İslam’ı tam içine sindirememiş büyük kitleler Müslümanlar arasına dahil olana kadar ciddi anlaşmazlıkların yaşanmadığını ve bu gibi hususiyetleri düşünülünce Ashab-ı Kiram’a “Kur’an’ın Mucizesi” denebileceğini vurguladı.

Aslında muhalefetin münazara şeklinde yapılması gerektiğini; münazaranın ise, herhangi bir hakikatin vuzuh ve inkişafı adına fikir teâtîsinde (alış verişinde) bulunma, aynı kanun ve esaslara dayanarak beyin fırtınası yaşama, müşterek düşünme ve tam bir hakperestlik hissiyle bütün bir düşünce gücünün gerçeği bulmaya teksif edilmesi ameliyesi olduğunu izah etti.

Günümüzdeki muhalefetlere ya da münazara adındaki tartışmalara fikir alış verişi demektense, cidal, mugâlata ve minvechin demagoji demenin daha uygun düşeceğini belirtti. Bugünkü tartışmalarda, tarafların, herhangi bir hakikatin tebellüründen daha ziyade ne yapıp yapıp kendi mülâhazalarını karşı tarafa kabul ettirmenin mücadelesini verdiklerini, bu hususta ölesiye bir gayret sarf ettiklerini, yer yer kelime ve mantık oyunlarına girdiklerini, hasımlarını ilzam etme, mahcup düşürme… gibi yakışıksız şeylere başvurduklarını ve hakikate karşı hep kapalı durduklarını dile getirdi.

Bu türlü muhalefetin tamiri çok zor yaralanmalara sebebiyet verdiğine, kin, nefret ve düşmanlıkları körüklediğine, bencillikleri daha bir azgınlaştırdığına ve fertler arası münasebetlerde onarılması imkânsız kırılmalara yol açtığına temas etti.

Aziz Hocamız, aslında herhangi bir konuda mümince fikir yürütmenin günümüzde yapılanlardan çok farklı olduğunu, muhalefet edilecekse bunun tamamen hakkın emrinde ve hakkı tutup kaldırma istikametinde gerçekleşmesi gerektiğini, tarafların birbirini mahcup etmesi bir yana haklı çıktığında hasmını utandırmasının dahi insanî değerlere saygısızlık sayılacağını dile getirdi.

Mesnetsiz, delilsiz ve peşin hükümlere bağlı mülâhazalardan olabildiğine uzak durulduğu, her şey gerçek bilgi yörüngesinde götürüldüğü, konuşmanın her faslında hakperestlik mülâhazasına fevkalâde dikkat edildiği, müzakere veya tartışmanın en hararetli noktalarında bile olabildiğine saygılı davranıldığı ve herkesin kendini ifade etmesi hususunda centilmence hareket edidiği takdirde ihtilafın da rahmet olduğunu ve hakikatlerin gün yüzüne çıkmasına vesilelik edeceğini anlattı.

Hazreti Ebu Bekir ve Hazreti Ömer efendilerimiz arasında vuku bulan bir hadisenin de hatırlatıldığı bu hasbihalin 08:37 dakikalık bölümünü günün nağmesi olarak arz ediyoruz.

Muhabbetle…