305. Nağme: Dini Emirlerdeki Denge ve “Gıybet”

305. Nağme: Dini Emirlerdeki Denge ve “Gıybet”

Değerli arkadaşlar,

Dün paylaştığımız sohbette muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’ye Bediüzzaman Hazretleri’nin, “Ben vaizleri dinledim; nasihatleri bana tesir etmedi. Düşündüm. Kasâvet-i kalbimden başka üç sebep buldum.” sözünden hareketle bir soru sormuştuk. Bugünün nağmesinde de aynı konuyu tamamlayıcı olacağı düşüncesiyle şöyle bir sual yönelttik.

“Efendim, Hazreti Üstad’ın inandırıcı bir vâizin özelliklerini anlatırken dile getirdiği “Hem hakîm-i müdakkik olmalı, tâ muvazene-i şeriatı bozmasın.” kaidesi üzerinde de durdunuz. “Muvâzane-i şeriat” denilen hususa bir misal verebilir misiniz?

Muhterem Hocamız “gıybet” konusunu ele alarak sorumuzu cevapladı. Özellikle şu hususlara değindi:

Gıybet büyük günahlardan biridir. Öyle ki Rasûl-ü Ekrem Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hadis-i şeriflerinde gıybet hakkında şöyle buyurur:

إِيَّاكُمْ وَالْغِيبَةَ فَإِنَّ الْغِيبَةَ أَشَدُّ مِنَ الزِّنَا، فَإِنَّ الرَّجُلَ قَدْ يَزْنِي وَيَتُوبُ فَيَتُوبُ اللّٰهُ عَلَيْهِ وَإِنَّ صَاحِبَ الْغِيبَةِ لَا يُغْفَرُ لَهُ حَتَّى يَغْفِرَ لَهُ صَاحِبُهُ

“Gıybetten sakının! Çünkü gıybet zinadan daha şiddetlidir. Kişi zina eder, sonra tevbe ederse, Allah onun tevbesini kabul buyurur. Ancak gıybet eden, gıybet edilen affetmedikçe, mağfiret olunmaz.” (Kenzu’l-ummâl, 3/1057) Meseleye Üstad Hazretleri’nin yaklaşımı içinde bakılacak olursa, gıybetin öyle bir nevi vardır ki, o, zinadan daha büyüktür. Meselâ bir zümre-i sâlihînin veya belli bir cemaati temsil eden bir şahsın ya da helallik alma imkânı kalmadığından dolayı vefat etmiş kimselerin gıybetini yapmak bu nevi gıybete girebilir.

Evet, bilinmesi gerekir ki, bir topluluk veya cemaati temsil eden şahısların gıybetinin yapılması da bütün bir cemaatin gıybetinin yapılması gibidir. Meselâ birisi kalkıp, benim gibi basit ve sıradan bir insan için, “Bu adam şöyledir, böyledir” deyip aleyhte konuşsa bu ifade ferdî bir gıybet olur. Ancak öyle zatlar vardır ki, onlar külliyet kesbetmişlerdir. Onlar âdeta bir kutup gibi bütün bir cemaati temsil ederler. O zatların haysiyet ve şerefleri temsil ettikleri cemaatin haysiyet ve şerefiyle bütünleşmiştir. Siz onların adını andığınız zaman o çizgide düşünen insanların hepsi birden hatıra gelir. İşte bu gibi zatlar aleyhinde söz söylendiğinde bütün bir cemaatin gıybeti yapılmış olur.

Muhterem Hocamız, gıybetin böyle helak edici bir çeşidinin de olduğuna, özellikle gıybet günahında ısrar edilir ve alışkanlık haline getirilirse, insanın ahiretini mahvedeceğine dikkat çekmekle beraber; genel manada zinanın gıybetten daha büyük bir günah olduğunu; bir anlık sürçmeyle işlenen her bir gıybet günahı zina gibi değerlendirilirse dini emirlerdeki dengenin bozulmuş olacağını, bunun da insanlar üzerinde çok kötü tesirler bırakacağını ifade etti.

7:52 dakikalık bu sohbeti de görüntü ve ses dosyaları halinde arz ediyoruz.

Hürmetle…