O’na El Aç, Kullarına Değil!..

O’na El Aç, Kullarına Değil!..
Share

Paylaş

Soru: Aslında bir peygamber şiarı olarak zikredilen istiğnanın makbulünden ve merdudundan bahsedilebilir mi? İstiğna hangi hallerde iyi hangi hallerde kötüdür?



-Cenâb-ı Hakk’a karşı müstağni davranılamaz; O’na karşı istiğna tavrı nankörlük ve kibirdir. (00.31)

-İnsanın, şahsı adına başkalarından bir şey istememesi, beklentilere girmemesi, kimseye minnet etmemesi ve yüz suyu dökmemesi makbul bir istiğnadır. (02.29)

-Kendisini dine, imana, vatana ve millete hizmete adamış bir insana, bütün zamanını bu kudsî işe ayırdığı için iâşesini karşılayacak kadar bir ücret takdir edilebilir. Fakat, o şahıs ücret konusunda talepsiz ve beklentisiz olmalı; onu kullanırken de ihtiyaç fazlasını harcamaktan çok korkmalıdır. (04.20)

-Ücret talebiyle hizmet edenlerin hizmetlerinin müessir olması mümkün değildir. (06.21)

-Hazreti Bediüzzaman’ın hediye kabul etmeyişi… (07.04)

-İnsanlardan bir şey beklemek suretiyle kredinizi bitirmeyin; şayet size güveniyorlarsa, bu güven kredisini onları hayırlı işlere yönlendirmede kullanın. Sizi emin bulan ve sözlerinizi dinleyen kimseler, himmet etsinler ama yine milletin kendisine versinler; gidip okul açsınlar, içine öğretmen koysunlar, muhtaç talebeye burs ayarlasınlar ve yeni nesillerin eğitim ihtiyacını karşılasınlar. (09.07)

-Milletin parasını kendi parasına değdirmekten bile korkan bir iffet abidesi… (10.25)

-Devlete ait bir parça kağıdın hakkını ödeyemezsiniz; çünkü hak kime ait belli değil, bütün millet ötede ellerini yakanıza uzatabilir. (12.01)

-Selef-i salihînin istiğnası ve döneminin en zenginlerinden biri olan Hazreti Osman’ın zühd hayatı… Hazreti Ali’nin kış gününde yaz elbisesi giymesi… (16.00)

-Fakir kabul edilen bir ailenin sabah kahvaltısındaki sofrası… Fakirlik mi, nankörlük mü? (19.13)

-Bazen günahlar nimetlerin kesilmesine sebebiyet verir, bazen de nimetler küstahlaşmaya kapı açar ve nıkmete dönüşür. Dolayısıyla, insan zenginliğin, makam ve mansıbın, her işinde muvaffak olmanın değil, amellerinde ihlasın ve neticede rıza-yı ilahinin peşine düşmelidir. (21.13)

-Kimi zaman insanın tuttuğu bir işte başarılı olamaması da onun için bir rahmet tecellisidir. (24.58)